Çevre; dünya üzerinde yaşamını sürdüren canlılarının hayatları boyunca
ilişkilerini sürdürdüğü dış ortamdır.Yani “Ekosistem” olarak
tanımlanabilir.
Hava, su ve toprak bu çevrenin fiziksel unsurlarını,
insan, hayvan, bitki ve diğer mikroorganizmalar ise biyolojik
unsurlarını teşkil etmektedir
Doğanın temel fiziksel
unsurları olan, hava, su ve toprak üzerinde olumsuz etkilerin oluşması
ile ortaya çıkan ve canlı öğelerin hayati aktivitelerini olumsuz yönde
etkileyen cansız çevre öğeleri üzerinde yapısal zararlar meydana getiren
ve niteliklerini bozan yabancı maddelerin hava, su ve toprağa yoğun bir
şekilde karışması olayına "Çevre Kirliliği" adı verilmektedir.
Gelişen
teknolojinin yaşamıma getirdiği rahatlık yanında, bu gelişmenin tabiata
ve çevreye verdiği kirliliğin boyutu her geçen gün hızla artmaktadır
Yaşamı daha mükemmel hale getirmek, daha sağlıklı ve uzun bir ömür
sağlayabilmek amacına dönük bu gelişmelerin, gerek kırsal, gerek kentsel
alanlarda olsun, doğal kaynakları bozduğu su, hava, toprak kirlenmesine
yol açtığı, bitki ve hayvan varlığına zarar verdiği son yıllarda inkar
edilemez bir gerçek haline dönüşmüştür.
Çeşitli kaynaklardan
çıkan katı, sıvı ve gaz halindeki kirletici maddelerin hava, su ve
toprakta yüksek oranda birikmesi çevre kirliliği oluşmasına neden
olmaktadır Hızla artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarının karşılanması için
teknolojinin gelişmesine bağlı olarak endüstrileşmenin de artması
gerekmektedir. Bu artış beraberinde var olan doğal kaynakların hızla
tükenmesine neden olmaktadır .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder